Kıskançlıkla Nasıl Baş Edebilirim?

İçerik: 
KISKANÇLIK İLİŞKİNİN TADI DEĞİL ZEHRİDİR.
“Evet, biraz kıskanç ama umursamamasından iyidir.”, “Sahiplenmese böyle yapar mı?”, “Sevgisini böyle gösteriyor.”, “Tabi canım sevmese kıskanır mı?” Bu ifadeler kıskançlığın sevgi işareti hatta gerekliliği olarak görüldüğünü anlatabilir. Bazı insanlar sevdiğini kıskanmakla ya da kıskanılmakla övünür. Ancak toplumda var olan bu yanılgının aksine, kıskançlığın sevgi göstergesi olduğu söylenemez. “Seven insan kıskanır.” inanışı bir şehir efsanesidir. 
Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, Kıskançlık konusunda Brezilya ve Çin’in ardından üçüncü sırada yer alıyoruz. Kıskançlık romantik ilişkilerde etkili, yaygın ve zarar verici duygulardan biri olarak öne çıkmaktadır. İlişkiyle ilgili sorunların ve boşanmanın en önemli nedenlerinden biri olarak görülür. İlişki, Çift, Evlilik danışmanlığına başvuran çiftlerin üçte birinin kıskançlık temelli sorunlarla  ilgili olduğunu söyleyebiliriz.
 
Romantik ilişkilerde sıklıkla rastlanan bir konu olan kıskançlık nedir?
 Genel anlamıyla kıskançlık önemsenen birinin kaybedileceği ya da ilişkinin bozulacağına yönelik korku, ilişkinin varlığına yönelik algılanan tehdit ve bu tehdide karşılık verilen bir tepki, olumsuz tutum olarak tanımlanabilir. Duygu, düşünce ve davranış boyutları olan karmaşık bir duygu durumdur.  Diğer her bir duygu gibi doğal ve normal olan kıskançlığın seviyesindeki dengesizlik sorunlara sebep olabilir. Tabi ki değer verdiğimiz bir şeyi kaybetmekten endişe duyabiliriz ancak bu kararında olmadığında korktuğumuz şeyi başımıza getirme olasılığımız yüksektir. Her ne kadar sevgi işareti olarak görülse de aslında kıskançlık mevcut ilişkideki sevgiyi bitirebilir. Kontrol altında tutulamayan kıskançlık cinayetlere kadar gidebilir.
Kıskançlığın dozunun arttığını gösteren birkaç ipucu:  İncir çekirdeğini doldurmayan, küçük şeyler için artan tartışmalar, konuşulan tek konunun kıskançlık olması, giydiğiniz kıyafetin eleştirilmesi, dışarı çıkınca fotoğraf istenmesi, görüntülü arama, karşı cinsle hatta bazen hemcinslerle bile görüşmenin yasaklanması, dışarıya tek başına göndermeme, sürekli masum olduğunuzu ispatlamak zorunda kalma gibi davranışlar güvenin kaybolduğuna işaret eden göstergelerdir.
Kıskançlığın arkasında sevgi yoksa ne var?
Kıskançlığın başka bir insana olan gerçek aşktan çok öz sevgi olduğunu söylemem garip gelebilir ama kıskançlık bizim diğer insanın duygularından daha çok kendi duygularımıza odaklanmamıza sebep olur.   Kıskançlık davranışları çoğu zaman yetersizlik, değersizlik, önemsizlik gibi duyguların ifade edilemeyip maskelenmiş şekilde ortaya çıkmış hali olabilmekte. Kıskanç kişilerin tipik özelliği: Düşük özgüven, düşük öz saygı ve yetersizlik duygularına sahip olmalarıdır. Kendilerini diğer insanlara denk görmeyen bu kişilerde ortaya çıkan güvensizlik duyguları önemsiz ve değersiz hissetmelerine neden olur. Eşinin başkasını tercih edebileceği ve terk edilebileceği düşüncesi kişide endişe yaratır. Kişi bu karmaşık duygularla yanlış şekilde baş etmeye başladığında ilişkide problemler ortaya çıkmaya başlar. Ve bu durum kişilerin güvensizlikleri ile ilgilidir, eşlerine besledikleri sevgi duygusu ile ilgili değil.
Öte yandan diğer endişe biçimlerine benzer şekilde düşünce tarzları da kıskançlıkta rol oynar. Çarpık algılamalar ve varsayımlar olayları yorumlama şeklinizi etkiler.  Eşinizin davranışını, size olan ilgisini ve başkasına yaklaşımı yanlış yorumlarsanız bu duygunuza ve davranışınıza yansır. Bir partidesiniz ve eşiniz arkadaşlarıyla sohbet edip gülümsüyor, eğer size ihanet ettiğini ya da edebileceğiniz düşünürseniz öfke ve endişe hissedersiniz. Ya da eşiniz bugün eve her zamankinden geç geleceğiniz söyledi. Mesaiye kaldığını ve çalıştığını düşünürseniz iyi ve rahat hissedersiniz. Ancak ofisinde çalışan o güzel kadın / yakışıklı adam ile  olduğunu düşünürseniz ne hissedersiniz? Sinirlenir, üzülür, korkarsınız hem de düşündüğünüz şeyin gerçek olduğunuza dair kanıt olmadan.
Peki, kıskançlık ilişkinizi nasıl etkiler?
Kıskanç davranışlar bir ilişki için oldukça zararlı olabilir. Kıskanç partner sürekli olarak tek olduğuna ve kimsenin yerini almak için bir tehdit olmadığına dair güvence arar. En kötü haliyle kıskançlık kontrol etme ve güvensizlik davranışlarını hatta fiziksel ve duygusal istismarları ortaya çıkarabilir. Kıskanç partner eşinin nerede olduğunu kontrol etmeye, çağrılarını veya mesajlarını takip etmeye çalışabilir ve eşinin üstünde büyük bir baskı ve sınırlama oluşturabilir. Bu davranışlar bir ilişkinin çökmesine neden olabilir. Sağlıklı ve mutlu bir ilişkinin temeli güven ve saygıdır. Kıskançlıkla mücadele eden kişi birlikte olduğu kişiye güvenemez ve ona ve sınırlarına saygı gösteremez. Bu zaman geçtikçe eşinizin size duyduğu şefkat ve sevgiyi yok edebilir ve karşı tarafı daha da uzaklaştırabilir. ‘Eşimden ayrılmayayım.’, ‘İlişkim bitmesin.’ diye endişeyle yapılan bu kontrolsüz davranışlar korkulan şeyin başa gelmesine sebep olabilir. Böylece kehanetinizi gerçekleştirmiş olursunuz.
Peki, kıskançlık ilişkinizi yiyip bitirmeden ne yapabilirsiniz?
  • Öncelikle şu bilinmeli ki kıskançlık sizinle, ihanet karşı tarafla ilgilidir. Sizin kontrolünüz kendinizle ilgili şeyler üzerinde olabilir. Her şeyi kontrol edemezsiniz. Sadakat baskı ile sağlanabilecek bir şey değildir. Aldatmak ya da ilişkiyi bitirmek isteyen ne yaparsanız yapın bir yolunu bulacaktır. Sadakatin tek yolu sevgidir.
  • Anı yaşayın. Bir ilişki içindeyseniz partneriniz tarafından tercih edilmişsiniz demektir. Bunun geçip geçmeyeceğiniz sorgulamak işlevsiz olacaktır. Biri sizden uzaklaşacaksa bunu kıskançlıkla ya da baskı kurarak engelleyemezsiniz. Aksine böyle bir yaklaşım eşinizi uzaklaştırır.
  • Kıskançlığın altında yatan sebepleri bulmaya çalışın. Mesela negatif eleştirel iç sesinizin farkına varmak ilk adım olsun.  Davranışın kökenini anlamak onu kontrol edebilmeye yardımcı olabilir.
  • Kıskançlığın üstesinden gelebilmek için güven inşa etmek gerekir. İlişkiyi paylaşan taraflar, her ne olursa olsun, paylaştıkları sevgi ve saygının ilişkilerini dış etkilerin tehdit etmesini önleyeceğini bilecek kadar güvenmelidir. Eğer kıskançlığın ilişkinizde problem olduğunu fark ettiyseniz, kimin kıskanç olduğu önemli değil, bu her iki taraf için de sıkıcı olabilir. Bu sorunu aşmak sabır, iyi bir iletişim ve inanışların(düşünce) değişmesi ile olur. Bu süreçte beraber hareket etmek önemlidir.
  • Eğer kararlı bir ilişki içindeyseniz bir miktar özgürlüğü feda etmelisiniz. Başınıza buyruk hareket edemezsiniz, diğer kişinin nasıl hissettiği konusunda bazı sorumluluklarınız var. Kıskançlıkla başa çıkmanın olumsuz yollarından biri eşe “bu senin sorunun” ya da “ben bir şey yapmadım” demek. Bu ağlayan bir çocuğa annesinin “Ağlamayı kes, sana ne oluyor?” demesine benziyor. Bu asla işe yaramaz. Bunun yerine “bunun neden olduğunu anlayabiliyorum” diyebilirsiniz. Eşinizin rahat hissetmesini ve sakinleşmesini sağlayabilir ve daha sonra isteklerinin uygulanabilir olup olmadığına karar verebilirsiniz.
  • Beklentilerinizi azaltın. “Partnerim asla başkasıyla ilgilenmemeli”, “Eşimin ne yaptığını her zaman bilmeliyim.” Gibi temel inançlarınızı gözden geçirin. Bu kesin yargılar sizi kıskançlığa daha yatkın hale getirebilir.
  • Kontrol davranışlarınızı yeniden değerlendirin. Sizi güvence altına alacağını düşündüğünüz davranışlar( eşinizi sorgulamak, telefonlarını kontrol etmek, sosyal medyasını takip etmek) aslında sizi sadece daha fazla endişelendir. Bu işlevsiz başa çıkma stratejileri eşinizle olan bağı zedeler. Ve de sizin onun gözündeki imajınızı ve size olan saygısını yok eder.
  • Gerçek ile kurguyu karıştırmayın. Kıskançlık hayal gücünün yıkıcı kullanımı tarafından kontrol edilir. Zihninizde yarattığınız şeylere dikkat edin, her düşündüğünüz gerçek değildir. Bir süre gözlem yapmakta fayda var.
  • Hayal gücünüzü kullanmak zorundaysanız en kötü olanı hayal edin. Ya ayrılırsanız, ne olur? Bu ilişki bitecek olsa hayatınızı nasıl yönlendirirsiniz? 10 olumlu cevap sıralayın. “o olmadan yaşayamam!” diyorsanız o olmazsa nasıl yaşayacağınızı hayal edin.
  • Kulağa sıradan gelebilir ama eşinize inanmaya ne dersiniz? Bir süre güvenemeyebilirsiniz ama inanıyormuş gibi yapmayı deneyin ve sadece gözlem yapın. Somut delik yoksa ihanet de yoktur.
  • Söylemesi yapmaktan daha kolay olabilir ama kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin. Kıskançlık hissettiğinizde ne düşündüğünüze bir bakın. “Onda ne buluyor?” sorusu kolaylıkla “Benden daha zayıf/akıllı/çekici.” cümlesine dönüşebilir. Böyle düşünmek yetersiz ve değersiz hissettirmekten başka işe yaramaz. İnsanlar sadece belirgin özellikleri için mi sevilir?
  • Eşinizle iletişim kurun. Kıskançlık yaşıyorsanız bunu eşinizle konuşun ama konuşma şekli önemlidir. Öfkeli ya da iğneleyici konuşur, eşinizi suçlarsanız bu işe yaramaz. Sakince duygularınızı açıklayın ve nasıl çözüm bulacağınızı tartışın.
  • Kıskanç davranışı kontrol etmek kimi zaman zor olabilir. Altta yatan nedenler nadiren kendi başlarına yok olurlar. Tüm seçenekleri denediniz ancak kıskançlık ilişkide sürekli tekrarlayan davranış şekline dönüştüyse profesyonel bir uzman yardımcı olabilir ve altta yatan sebeplerle başa çıkmak için destek olabilir. 
Şenol BAYGÜL
uzman psikolojik danışman