ψ Antalya Psikoloji

Web Siteme Hoş Geldiniz!

"Bireysel", "ilişki", "çift", "evlilik", "aile" "psikolojik danışmanlığı" alanında on dört yılın üzerindeki terapi tecrübemle, Antalya’da bireylerin, çiftlerin ve ailelerin   daha mutlu daha huzurlu olmasına destek olmak amacıyla;  kısa süreli, sonuç odaklı, “psikoloji” temelli, "bilimsel" danışma yöntemleriyle ;

Çift,  İlişki, ve Evlilik Psikolojik Danışmanlığı, 
Aile Psikolojik Danışmanlığı,
Bireysel Psikolojik Danışma, 
-          Depresyon,
-          Anksiyete,
-          Stres,
-          Öfke Yönetimi, 
-          Sınav Kaygısı,
-          Fobiler,
-          Panik Atak
 
Alanlarında sadece sizi dinlemek değil en az 60 dakika süren danışma seanslarıyla ilk görüşmeden itibaren çözüme odaklanmanızı sağlayacak  “psikolojik destek” hizmeti sunmaktayım.

Psikolojik Danışma sürecinde kullandığım yaklaşımımın merkezini “Kısa süreli Çözüm Odaklı Terapi” başta olmak üzere, “Bilişsel ve Davranışsal Terapi”, “Hümanist Terapi”, “Gestalt Terapi”, “Aile Sistemleri Terapisi” gibi psikolojik danışma alanında ki çağdaş yaklaşım ve tekniklerin güçlü yanlarından  sentezlediğim  “Eklektik Terapi” oluşturmaktadır.
 
Bunun yanında siz danışanların ihtiyaçları doğrultusunda  “NLP” ( "Neuro Linguistic Programming" ), “EFT”  ("Emotional Freedom Techniques", "Duygusal Özgürlük Teknikleri"), “Hipnoz” gibi alternatif değişim yöntemlerinden yararlanmaktayım.
 
Her birey yaşamı algılama ve yaşantılara verdiği tepkilerle eşsizdir. Buna bağlı olarak psikolojik danışma sürecinin içeriği ve oturum sayısı da kişiye özeldir. Bununla birlikte, psikolojik danışma deneyimlerimden yola çıkarak ifade edebilirim ki; bir başkasına ihtiyaç duymadan hayatınızda karşılaştığınız sorunların çözümünü sağlayabileceğiniz sistemi kurmayı amaçlayan psikolojik danışma sürecindeki ideal ve ortalama süre beş seanstır.
 
Terapi süreci sayesinde danışanlar yaşamlarında anlaşılmış olmanın ve koşulsuz kabullenilmenin kazancını yaşarlar. Terapiye başlama isteğiniz ve bununla ilgili araştırma yapmanız, istediğiniz yaşam yolunda atılan önemli bir adımdır. Bu yolda atmanız gereken ikinci adım ve terapi sürecinin en önemli parçası ise  kendinizi yanında güvende, rahat hissedebileceğiniz ve ihtiyacınız olduğunda temas kurabileceğiniz bir Terapiste sahip olmaktır.
 
Terapilerde benimsediğim temel misyonum: “Mutlu Birey, Mutlu Çift, Mutlu Aile” dir. Psikolojik danışma sürecinde kullandığım prensiplerin temelini saygı, güven, koşulsuz kabul ve rahatlık oluşturmaktadır. Sizinle kuracağımız bağlantı ile içinizdeki gücü, esnekliği ve kabulü daha hızlı hayata geçirebiliriz. Bu da yaşamayı arzuladığınız hayatın gerçekleşmesi yönünde yeni olanakları mümkün kılar.
 
Daha önce "psikolojik destek" hizmeti almış danışanlarımdan bazılarının yazmış oldukları geri bildirimlerden oluşan web sitemin Danışan Yorumları kısmından ve  internet sitesinin güvenirlik taahhüdü gereğince incelemeden geçmiş ve yayınlanmış tavsiye/teşekkür yazılarını okuyarak doğru adreste olduğunuzdan emin olabilirsiniz. 
 
Web sitemin Çalışma Alanlarım bölümünden sunduğum “psikolojik danışma hizmetleri”nin (bireysel psikolojik danışma, ilişki ve evlilik danışmanlığı, aile  danışmanlığı, çocuk ve ergen danışmanlığı ) içeriğiyle ilgili detaylı bilgi edinebilirsiniz. 

Randevu almadan önce danışma süreciyle ilgili merak ettiklerinizi web sitemin Şenol Baygül bölümünde yer alan Çalışma Prensiplerim kısmını  okuyarak danışma seanslarım hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

“Psikoloji”ye meraklıysanız ve  bu konuda daha detaylı bilgiye ihtiyaç duyarsanız “Psikoloji” bölümünü kullanarak “psikolojik bilgi”, “psikolojik test”, “psikolojik makale”, “psikolojik kitap”, “psikolojik anket” alanlarında daha ayrıntılı bilgi sahibi olabilirsiniz.
 
Psikolojik danışmanlık sürecine nasıl başlayacağımız, psikolojik danışmanlık sürecinde kullandığım terapi yöntemleri,  sunduğum psikolojik destek hizmetleri, psikolojik destek sürecindeki temel prensiplerim,  geçmiş deneyimlerim ve eğitimim hakkında daha fazla bilgi edinmek için sizi web sitemi keşfetmeye davet ediyorum.
 
Eğer birlikte çalışmaya karar verirsek, size şu an sıkıntı veren duygu, düşünce,  davranış ve ilişkilerin hayatında oynadığı rollerin anlaşılmasına ve bunları aşabilecek yaşam becerileri kazanmanıza yardımcı olacağım. BİRLİKTE DEĞİŞTİREBİLİZ!
 
Yardımcı olabileceğim her konuda, destek olmaya hazırım. Aşağıdaki "iletişim bilgileri"nden ve sayfanın sağ üst köşesindeki sosyal medya hesaplarımdan yararlanarak bana sormak istediklerinizi doğrudan ulaştırabilirsiniz.

Psikoterapi  Nedir?

Terim olarak psiko (ruh ve zihin ) ve terapi (iyileştirme) kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşmuş bir sözcüktür. Psikoterapi,  kişilerin yaşadıkları sorunlar karşısında yeni yollar bulmasını sağlayan bir değişim ve gelişim yöntemidir.  Ancak “danışmanlık”, “koçluk”, “kişisel gelişim”, destek, arkadaşa, komşuya  derdimizi anlatmak vb. süreçlerle karıştırmamak gerekir.
 Psikoterapi, bu alanda eğitim görmüş ruh sağlığı uzmanı (“psikiyatrist”, “psikolojik danışman”, “psikolog”  vb.) ile kendisinden yardım talep eden “hasta”, “danışan”, “çift”, “aile” veya gruplar arasında belli bir psikolojik kurama dayalı olarak, belli bir plan dahilindeki tedavi yaklaşımını esas alan iyileşme, iletişim ve işbirliği sürecidir. Psikoterapi, tavsiye ,öğüt verme, kişinin kendisini sürekli iyi hissettiği, terapistin sürekli danışanı/hastayı dinlediği bir süreç değildir. Psikoterapide “Terapist”, danışanın/hastanın yaşamında bir başkasına ihtiyaç duymadan kendi kaynaklarıyla (duygusal, sosyal  vb.) yol alabilmesini sağlayacak, daha mutlu daha dengede bir yaşamı organize etmesinde ona rehberdir. Psikoterapi, hayatınızı değiştirmek ve geliştirmek için güçlü bir yöntemdir.
“Psikoterapi”,  yaşanılan problemlerin özelliklerine,  geliştirilmek ve güçlendirilmek istenilen alanlara göre “bireysel terapi”, “çift ve evlilik terapisi”, “aile terapisi” ya da “grup terapisi” şeklinde uygulamaktadır.

Psikoterapi Türleri Nelerdir?

Psikolojik teorilere dayalı olarak geliştirilmiş bir çok psikoterapi yöntemi bulunmaktadır.  Günümüzde geçerliliği olan başlıca psikoterapi yöntemleri şunlardır:

Çözüm Odaklı Kısa Psikoterapi: “Postmodern terapi” yaklaşımlarındandır. Bazı zamanlarda “çözüm odaklı” veya “kısa süreli terapi” olarak da adlandırılmaktadır. Psikoterapi sürecinde danışanın problemlerinden veya “ruh sağlığı” sorunlarından daha çok gerçekleştirmek istediği hedeflere ulaşmasına odaklanılır. Danışanları hasta olarak etiketlemekten kaçınır, teşhise itibar etmez, problemlerin altında yatan nedenleri araştırmaktan kaçınır. Küçük değişimlerin büyük değişimlere yol açacağına inanır. Bu nedenle de danışanların güçlü yanlarının ve sahip oldukları kaynaklarını keşfetmeye ve olumlu yönde atılan her adımı cesaretlendirmeye büyük önem verilir. Terapinin odak noktası, problemler hakkında sonu gelmeyen konuşmalar yapmak yerine, problemlerle ilişkili olarak şu an ve gelecek ile ilgili çözümler üretmektir.  Çok az sayıdaki terapi oturumları ile bile etkili sonuçlar alınmaktadır.

Dinamik Psikoterapi: “Psikodinamik” psikoterapi,  Sigmund Freud’un psikolojik kuramlarını esas almaktadır. Psikopatolojilerin (psikolojik hastalıkların) danışanların geçmişinden  en çok da 0-6 yaş aralığında yaşadıklarından kaynaklandığını savunmaktadır. Psikolojik destek arayışındaki kişiler hasta olarak görülmekte,daha çok iç çatışmalarına odaklanılmakta, ruhsal sorunları “Hipnoz”, “psikanaliz”, “serbest çağrışım” ve “rüya analizleri” yoluyla ele alınmaktadır. Psikoterapi seansları yıllarca devam edebilmektedir.

Bilişsel Psikoterapi: Kognitif terapi olarak da isimlendirilmektedir. Psikolojik problemlerin ortaya çıkışında düşüncelerimizdeki hataların bakış açımızın etkili olduğu görüşünü savunur. Otomatik düşünceler (bilişsel çarpıtmalar) olumsuz duygu ve davranışlarımıza sebep olmaktadır. Düşüncelerimizi değiştirerek Duygu ve davranışlarımızı değiştirmeyi amaçlamaktadır. “Şema terapi”, düşünsel duygulanımcı davranış terapi de bilişsel terapiden yola çıkılarak geliştirilmiştir.

Davranışçı Psikoterapi: Psikoterapi sürecinde davranışları merkeze alır.  Duygu  ve düşünceleri  değiştirmenin davranışları değiştirmek ile olacağını savunur.  “Rol oynama”, kendi kendini gözlemleme,  “duyarsızlaştırma”, “maruz kalma”, “ödüllendirme”, yeni aktivitelerin programlanması gibi farklı teknikler aracılığıyla davranış değişimi veya davranışın ortaya çıkma sıklığında farklılaşma gibi neticeler elde etme amacı taşıyan terapilerdir.

Bilişsel – Davranışçı Psikoterapi:  Klinik uygulamalar ve gözlemler sonucunda görülmektedir ki bilişsel ve davranışçı terapi yöntemleri bir arada kullanıldığı zaman, psikoterapi süreci içinde etkin sonuçlar ortaya çıkmaktadır. “Psikoterapistler” içinde bulunduğumuz dönemde bu iki yöntemden birbirini tamamlayıcı nitelikte sıklıkla yararlanmaktadır.

Varoluşçu Psikoterapi: Danışanın özgürlüğünün önündeki engelleri  (alışkanlıkları, dar bakış açısı vb. )kaldırmayı ve yaşamını anlamlı - amaçlı kılmayı hedef alan psikoterapi süreci,   şimdi ve burada ilkelerine odaklanır. Danışanın varoluşsal kaygıları ile baş edebilmesi noktasında yardımcı olma arayışındadır.

Birey Merkezli Terapi: “İnsancıl” (Hümanistik) psikolojinin önderlerinden olan “Carl Rogers” bu yöntemin gelişmesinde önemli katkılar sunmuştur. İnsanın doğasının iyi oluğunu savunan bu yöntem, danışanın kendi sorunlarıyla başa çıkabilecek gerekli güce sahip olduğunu söyler. Danışanın kendisini gerçekleştirmesi psikoterapi sürecinde en önemli amaçtır. Danışan merkezde olup terapist süreçte yönlendirici değildir. Psikoterapinin başarısı açısından empati, koşulsuz kabul, saygı,ön yargısız bakış açısı, danışanın fenomonolojik alanına girmek önemlidir.

Sistemik Psikoterapi / Sistemik Aile Terapisi: “Sistemik psikoterapi” yöntemine göre, danışanın  kendini tam olarak anlaması ve danışanda değişimin ve gelişimin meydana gelmesi için, danışan ilişkiler bütünlüğü dahilinde değerlendirilmelidir. Danışanın ait olduğu ailenin tüm üyeleri arasındaki karşılıklı etkileşim ele alınırken kültürel ögeler psikoterapi sürecinde göz önüne alınmalıdır.  “Psikoterapi hizmetleri”, problemi yaşayan danışanın kendisiyle sınırlandırılmamalıdır. Danışanın yakınmalarıyla, ilgili olarak ailenin diğer üyeleri de, psikoterapiye dahil olur. Aile üyelerinin karşılıklı etkileşimde oldukları bir bütündür ve bu yönüyle kendine has bir sistemdir. Her sistemde kendine has bir düzen mevcuttur. Sistemik psikoterapi psikolojik teşhis koymaya, bireyleri etiketlemeye karşıdır. Sorunlara analitik değil pratik yaklaşır. Diğer danışma yaklaşımlarına göre kısa sürelidir. Her bireyin potansiyeline inanır. Bu yaklaşımın gelişmesinde bir kişiden söz edemeyiz. Sistemik aile terapisinin gelişmesinde , “Salvador Minuchin” (“Yapısal Aile Terapisi”),  “Haley ve Selvini Palazzo” (“Stratejik Aile Terapisi”), “Virgina Satir” (“Yaşantısal Aile Terapisi”),  “Michael White- David Epson” (“Öyküsel / Narrative Terapi”), “Steve De Shazer’s” (“Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi”) gibi bir  çok kişi ve psikoterapi yaklaşımı  katkı sunmuştur.

Geştalt Psikoterapi:  “Laura Perls”, “Paul Goodman” ve “Fritz Perls” tarafından geliştirilen psikoterapi yöntemidir. “Geştalt”kelime olarak Almanca'da kendine has bir bütünlüğü olan örüntü, şekil anlamını ifade etmektedir. Geştalt psikoterapi yöntemine  göre  her nesne  bazı parçalardan meydana gelir fakat bu parçaların meydana getirdiği  bütünlük parçaların toplamından fazla  ve başka bir şeydir. Bireyler etraflarındaki  durumları, olayları, nesneleri bir bütün olarak algılar, onları meydana getiren parçaları değil. Şimdi ve burada ilkesi odaklıdır.
 
Hangi Durumda Psikoterapiye İhtiyaç Duyulur?

 Günlük yaşantımızda kişileri, olayları değiştirme şansımız yoktur. Ancak kendimizi ve sorunlarla başa çıkma yöntemlerimizi değiştirme fırsatımız bulunmaktadır.  Eğer sizlerde

• Sık sık “stres”,”kaygı”, “üzüntü”  hissi uyandıran durumlarla karşı kaşıya kalıyorsanız,
• Genellikle “öfke”, “korku”, “hayal kırıklığı”, “mutsuzluk”, “depresyon” gibi  yoğun rahatsız edici duygular yaşıyorsanız,
• Sizin veya başkalarının  sorun olarak gördüğü, ihtiyaçlarınızın karşılanmasına hizmet etmeyen, normal olarak tarif edilecek kalıplara uymayan davranışlara sahipseniz,
• Rahatsız edici, kontrol edilmesi  ve anlaşılması zor düşünceler içerisindeyseniz,
• “Aile içi şiddet”, “cinsel istismar”,  ciddi bir yaralanma veya kaza gibi “travmatik” bir olay yaşadıysanız,
• “İlişkinizde sorunlar” veya aile içi çatışma durumları ile karşı karşıya iseniz,
• “Orta yaş krizi”,  “boşanma”,”ayrılık”, yaşam riski olan bir hastalık, bir yakının vefatı  gibi zorlu bir yaşam dönemecinden geçiyorsanız,
• Çocuk yetiştirme, “ergenlik”, yaşlanmış ebeveynler gibi aile sorunlarıyla başa çıkmakta zorlanıyorsunuz,
• “Sigara”, “alkol”, “uyuşturucu”, “seks” veya “kumar”gibi “bağımlılıkları” aşma konusunda psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyorsanız,
• “Yeme bozuklukları “yaşıyorsunuz,
• “Cinsel kimlik”, “cinsel yönelim”, “cinsel sorunlar” konusunda netleşmekte güçlüklerle karşılaşıyorsanız,
• Ruhsal sorunlarınıza ilişkin sorularınızın cevaplarını keşfetme arzusundaysanız,
• Hayatınızı daha anlamlı, daha güçlü, daha mutlu kılacak yöntemleri öğrenmeyi isterseniz

Zaman kaybetmeden psikolojik destek alabilirsiniz.
 
Psikoterapinin Faydaları Nelerdir?  

Psikoterapi bireyin, kendine ilişkin farkındalığının artmasında, sorunlarının kaynağını ve bunlara ilişkin kendi rolünü, farklı çözüm yollarını ve bakış açısını görmesinde,  ortaya konulacak çözüm için ihtiyaç duyulan bilişsel ve davranışsal değişimi gerçekleştirmesinde vb. önemli destek sağlayacaktır.
 
Psikoterapi mi Almalıyım İlaç Mı Kullanmalıyım?

Psikoterapi ve psikofarmokoloji (psikolojik rahatsızlıkların ilaçla tedavisi) bir birinin alternatifi olarak değil, gerektiğinde birbirinin destekleyicileri tamamlayıcıları olarak ele alınabilecek psikolojik tedavi yöntemleridir. Bununla birlikte ilaç kullanmadan yalnızca “psikoterapi” yönteminden yararlanılarak bir çok psikolojik rahatsızlığın tedavisinde etkili sonuçlar alındığı kanıtlanmıştır.
 
Online Terapi  (E- Terapi )Nedir?

Terapist ve danışanın aynı mekanda olmasının mümkün olmadığı durumlarda, profesyonel psikolojik destek hizmetlerinin internet, telefon, bilgisayar, yazılımlar gibi  teknolojiden yararlanılarak  görüntülü, sesli görüşme, yazışma (mesaj, e-mail) yoluyla  sunulması sürecini ifade etmektedir.
 
Online Psikoterapi (E- Terapi ) Kimler İçin Uygundur?

Terapi merkezinde yüz yüze görüşme imkanının olmayanlara,  psikolojik danışma hizmetinin verildiği şehirden veya ülkeden başka bir yerde veya kırsalda yaşayanlara,  kendi yaşadığı ülkede anadil ve kültür uyumu sorunu yaşayan gurbetçilere, fiziksel kısıtlamaları veya çocuğunu bir başkasına bırakamama gibi engel durumu olanlara online psikoterapi yöntemi büyük bir avantaj sağlamaktadır.